GÖZLÜK VE LENSLERE TRi-FOKAL MERCEKLERLE VEDA EDiN

YAKIN VE UZAK GÖRME SORUNUNA TEK AMELİYATLA KESİN ÇÖZÜM
GÖZLÜK VE LENSLERE TRi-FOKAL MERCEKLERLE VEDA EDiN

Kurulduğu günden beri göz ve göz çevresi sağlığına dair sunduğu yüzlerce farklı tedavi yöntemiyle ilçemizde hizmet veren Dünyagöz Bağcılar’dan Op. Dr. HAKAN ÖZKAN sorularımızı yanıtladı.

Tri-fokal (Üç Odaklı) Göz İçi Mercekleri Tri-fokal (Üç Odaklı) göz içi mercekler ne demektir? Gözdeki fonksiyonları nelerdir? Tri-fokal mercekler gözle ilgili hangi problemlerde kullanılabilir?

Trifokal mercek takılan her hastada gözlük ihtiyacı uzak, yakın ve orta mesafe için kaybolur mu? Yoksa bu durum vakadan vakaya değişir mi? Yaşa bağlı yakını görememe sorunu (presbiyopi) nasıl bir problemdir? Özellikle kaç yaşından itibaren bu problem başlar? Yaşa bağlı yakını görmeme sorunu olan her kişiye bu yöntem uygulanabilir mi? Tri-fokal mercekler nasıl yerleştirilir? Nasıl bir ameliyat tekniği uygulanır? Anestezi yapılır mı? İki mercek aynı anda yerleştirilir mi? Tri-fokal merceklerin ışık kırılması gibi durumlara yol açma ihtimali var mıdır? Bu ameliyatlar kimlere önerilmez?

TRİ-FOKAL MERCEKLERİN KULLANIMI

Göz merceği ne işe yarar?

“Öncelikle lens ve mercek aynı anlama gelir; kontakt lenslerle karıştırılmamalıdır. Göz içindeki mercek, kristal berraklığa sahip görüntünün gözün içerisine girmesini sağlayan en önemli parçalardan biridir. Göze giren ışınlar öncelikle gözün kornea tabakasından sonra da mercekten geçerek odak noktalarımıza düşerler. Merceklerin en önemli ikinci fonksiyonu da hareket edebiliyor olmalarıdır. Uyum (akomodasyon) denilen bir hareket yaparlar. Bu hareket sayesinde yakını net görebiliriz. Yaşlılıkla beraber mercek büyür ve sertleşir. Dolayısıyla o uyum hareketi giderek yıllar içerisinde azalır ve artık yakın görülememeye başlanır. Sertleşme ve kristal berraklık kaybolunca da katarakt oluşur.”

 Tri-fokal (Üç Odaklı) göz içi mercekler ne demektir? Gözdeki fonksiyonları nelerdir?

“Tri-fokal göz içi mercekler, son dört-beş yıldır gündemde olan medikal bir üründür. Yeni teknoloji değil, teknolojideki bir ilerlemedir. 10-12 yıl önce çıkan multifokal (iki odaklı) merceklerin özelliği yakını da görmeyi sağlamalarıydı. Bu mercekler yalnız uzağı ve yakını netleştiriyordu, ancak orta mesafede hafif bulanıklık kalıyordu. Bu merceklerin eksiği, üçüncü bir odak gerekmesiydi. Günümüzde artık genç yaşlı herkes tablet, bilgisayar ve akıllı telefon kullanıyor. Dolayısıyla bunların orta bir mesafeye ihtiyacı vardı. Bazı mercekleri orta mesafeyi görecek şekilde ayarladılar. Fakat bu sefer yakında güçsüzlük oluştu. Yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucu Tri-fokal göz içi mercek teknolojisi ile uzak-orta ve yakın mesafede net odaklanma sağlanabildi. Böylece hastalar ameliyat sonrası, eğer göz numaraları doğru olarak ölçümlenmişse gözlük kullanmadan hayatlarına devam edebiliyorlar. Tri-fokal mercekler ömürlüktür ve takıldıktan sonra göz numaranız sabitlenir, numarada artma veya azalma gibi sorunlarda ortadan kalkmış olur. Hastalarımızın yüzde 1 veya 2’sinde ameliyat sonrasında numara kalabiliyor. Ancak, bu kalan numara görmede bulanıklığa sebep oluyorsa üzerine yapılan lazer tedavisi ile bu kalan numarayı da yok etmek mümkün oluyor.”

TRİ-FOKAL GÖZ İÇİ MERCEKLERİN EN ÇOK UYGULANDIĞI PROBLEM KATARAKT

Tri-fokal göz içi mercekler hangi problemlerde kullanılabilir?

“Tri-fokal göz içi merceklerin en çok uygulandığı problem katarakttır. Çünkü katarakt ameliyatında gözün içerisindeki doğal mercek alınır; bu doğal merceğin yerine yapay bir mercek koyulması gerekir. Kataraktın dışında, 40’lı yaşlarda yakın görme sorunu (Presbiyopi) yaşayan kişiler gözlükten kurtulmak istediğinde de Tri-fokal göz içi mercekler uygulanabiliyor. Önceden, iki odaklı mercekler ile yakın ve uzak görme problemi aynı anda düzeltilebiliyordu. Ancak artık teknolojik gelişmeler sayesinde daha konforlu bir görme kalitesi için Tri-fokal göz içi mercekler ile uzak-orta-yakın mesafelerde görme sorunu çözülerek gözlüksüz bir hayata merhaba demek mümkün oluyor. Bu hastaların ileriki yaşamlarında katarakt problemi de olmamış olur.”

Trifokal mercek takılan her hastada gözlük ihtiyacı uzak, yakın ve orta mesafe için kaybolur mu? Yoksa bu durum vakadan vakaya değişir mi?

“Bu mercekler tüm gözler için uygun olmayabilir. Göz yapısının merceğe uygun olup olmadığı çok ayrıntılı testlerle anlaşılır. Bu yöntemi uygulayacak olan hekimlerin elinde bu testleri yapabilmek için çok iyi tanı aletleri olmalıdır. Aynı zamanda gözdeki astigmatı da çok doğru belirlemek gerekir. Çünkü gözün içerisinde ölçülebilir ve ölçülemeyen astigmatlar var. Bugün, yeni cihazlarla bu tip astigmatlar ölçülebilir. Bunların iyi belirlenip tedavinin buna göre yapılması gerekir ki mümkün olan en iyi sonuç alınabilsin. Bütün bunlar yapıldığı takdirde yaklaşık yüzde 95-97 olasılıkla numara sıfırlanır. Ancak sıfırlanamayan küçük numaralar çok da önemli değildir. Fakat önemli bir numara kalırsa ya hastanın gözü uygunsa, bugün halk arasında çizdirme ameliyatı denilen, gözün dış tabakası korneaya yapılan lazerlerle düzeltilebilir ya da kişinin yine hafif de olsa gözlük kullanması gerekebilir.”

YAŞA BAĞLI YAKINI GÖREMEME SORUNU 40’LI YAŞLARDA BAŞLIYOR

Yaşa bağlı yakını görememe sorunu (presbiyopi) nasıl bir problemdir? Özellikle kaç yaşından itibaren bu problem başlar? Yaşa bağlı yakını görmeme sorunu olan her kişiye bu yöntem uygulanabilir mi? “Yaşa bağlı yakını görememe sorunu (presbiyopi), yaklaşık 40’lı yaşlarda başlar. Bunun nedeni her insanda bulunan doğal göz içi merceğinin büyüyüp sertleşmesi ve artık o yumuşak odaklanma hareketini yapamamasıdır. Dolayısıyla kişi yakın mesafedeki yazıları ve objeleri görmekte biraz zorlanmaya başlar. Presbiyopi olan kişiler loş ışıklı ortamlarda, mesela restoranlarda menüyü rahat okuyamaz hale gelir. Bu durum giderek artar ve kişinin hayat konforunu azaltır. Hatta bir süre sonra yakın mesafede kişi hiçbir şeyi okuyamayacak duruma da gelebilir. Miyop olan hastalarda presbiyopi çok daha geç olur. Çünkü miyop bir kişi gözlüğünü çıkarttığı zaman yakını görebilir. Presbiyopi, uzak numarası gerçek anlamda sıfır olanlarda biraz geç başlar; genelde 45-47 yaşından sonra görülmektedir.”

İKİ GÖZE AYNI ANDA MERCEK YERLEŞTİRİLMEZ

Tri-fokal mercekler nasıl yerleştirilir? Nasıl bir ameliyat tekniği uygulanır? Anestezi yapılır mı? İki mercek aynı anda yerleştirilir mi?

“Güvenlik sebebiyle iki göze aynı anda Tri-fokal göz içi mercek yerleştirilmez. Ameliyat iğne ile değil, damla anestezisi ile hasta kendindeyken yapılır. Ameliyat, halk arasında lazerle ameliyat denilen ama ultrasonik enerjiyle çalışan fako yöntem ile yapılır. Tüm ameliyat 1,5-2 milimetreden gerçekleştirilir. Kataraktlı merceğin üstündeki zarda yuvarlak, düzgün, yaklaşık 5 mm çapında kesi yapılıyor. Buradan kataraktın içine giriliyor, içerideki sert katarakt ses dalgalarıyla çalışan fako denilen bir cihazla ( bu cihaz lazer değildir, hastalar eski yöntemi lazerle karıştırır genellikle) parçalanıp emiliyor. Yeni merceğin içine konulacağı yuva, şeffaf boş bir hale getiriliyor. Sonra bu yuvaya yeni mercek yerleştiriliyor. Korneada açılan kesi yeri öyle düzgün ve istenilen ölçüde yapılıyor ki dikişe gerek olmadan kapanıyor. İyi ve deneyimli bir cerrahın elinde bu işlemler kolay gibi görünür. Ama bu ciddi bir cerrahidir ve yanlış yapıldığında ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu son teknoloji Femto Saniye Lazer, ameliyatın en hassas aşamalarını insan eli değmeden yapıyor. Bunu cerrahlar yapamaz mı? Çok deneyimli bir cerrah tabii ki yapar ama mikron düzeyinde hassasiyet gerekli. İnsan elinin bu hassas aşamaları lazer mükemmelliğinde yapmasının zor olacağı da bir gerçek. Ameliyat çok kısa sürüyor ve bitince gözü kapatmıyoruz. Ağrı veya sızı hissedilmiyor. Ertesi gün kontrole gelir, yapılan muayene sonucu bir problem yoksa ertesi gün diğer gözü ameliyat edilebilir. Hasta her ameliyattan 48 saat sonra normal hayatına dönebilir, seyahat edebilir, banyo yapabilir, işe gidebilir ve hatta sporunu, yürüyüşlerini yapabilir.’’

TRİ-FOKAL MERCEKLERİN KULLANIMINDA ŞİKAYETLER AZALIYOR

8 Tri-fokal merceklerin ışık kırılması gibi durumlara yol açma ihtimali var mıdır? Bu ameliyatlar kimlere önerilmez? “10-12 sene önce hastaların ışık dağılması ve kamaşma şikayetleri çok oluyordu. Şimdi mercekler gelişti; artık dördüncü-beşinci jenerasyon merceklerdeyiz. Özellikle Tri-fokal merceklerde bu şikayet daha az oluyor. Biraz obsesif kişilikli hastalarda şikayetçi olanlar var hala; bu yüzde 5’in altında diyebilirim. Gece araba kullanmayla ilgili çok ciddi problemlere yol açmaz. Günlük şehir içi trafiğinde geceleri ilk başta biraz sıkıntıya neden olabilir ama daha sonra gözün alışmasıyla birlikte bu sorun ortadan kalkabilir.’’ AŞKIN ÇELİKTÜRK/GAZETE BAĞCILAR

Gazete sayfalarımızı yüksek çözünürlükte okumak için lütfen tıklayınız..

RANDEVU İÇİN:DÜNYA GÖZ HASTANESİ GRUBU’NUN İNTERNET SİTESİNE BAĞLANMAK VE RANDEVU ALMAK İÇİN İÇİN LÜTFEN AŞAĞIDAKİ DÜNYA GÖZ HASTANESİ GÖRSELİNE TIKLAYINIZ.