Son Dakika
Yusuf Mert Demirbaş henüz 11 yaşında..
Böbrek sancısıyla gittiği Darıca Farabi Devlet Hastanesi’nde birşeyi yok denerek ağrı kesici iğne vurularak taburcu edildi.
Ancak 11 yaşındaki Yusuf Mert’in bacağında uyuşmalar ve ağrılar nedeniyle tekrar hastaneye kaldırıldı. Bu sefer Marmara Üniversitesi Hastanesi acil servisine kaldırılan küçük Yusuf’ta, doktorlar enjeksiyona bağlı siyatik sinir zedelenmesi (Düşük ayak) ön teşhisi koydular. Küçük Yusuf şuan ayağını yere basamıyor ve hastane hastane dolaşarak iyileşmeyi bekliyor.
Baba Turgut Demirbaş çocuğuna iğne vuran çalışanın yanlışlıkla sinir bölgesine iğne yaptığını tüm bunlara rağmen hastane yönetiminin hiçbirşeyi yokmuş gibi ilgisizliğinden yakındı.
Baba Demirbaş tüm yasal hakları kullandığını belirterek “Benim çocuğumun başına geldi başka ailelerin başına böylesine bir durum gelmemesi için de hastane yönetiminden şikayetçi oldum” diyerek bu işin peşini bırakmayacağını söyledi.
İşte 11 yaşındaki Yusuf Mert Demirbaş’ın yaşadığı olayın an ve an ayrıntılarını baba Turgut Demirbaş şöyle anlattı:
11 Yaşındaki oğlum Yusuf Mert Demirbaş 18.07.2012 Tarihinde Saat: 13.30 gibi Darıca Farabi Devlet Hastanesi acil servisine böbrek sancısı şikâyetiyle müracaat etmiştir. Gündüz olmasından dolayı Çocuk servisine sevki yapılmış, Çocuk doktoru Yusuf Ziya Göktaş tarafından gerekli tetkik ve incelemeleri yapılmış, tetkikler sonrasında önemli bir bulguya rastlanmamış, ağrı ve sancısının sürmesi nedeniyle Dikloran adlı iğnenin vurulması için bir not kâğıdıyla Acil servise tekrar sevki istenmiştir.
Acil serviste bir hemşire tarafından iğne yapılmış ve çocuğum taburcu edilmiştir. İğnenin vurulmasını takiben 10 dakika içerisinde çocuğun bacağında uyuşmalar ve ağrılar oluşmuştur. Bu ağrıların iğnenin geçici yan etkileri olabileceği düşüncesiyle çocuk 2 saat evinde istirahat etmiş, ağrıların daha da artması ve ayak bileğini hissetmemesi nedeniyle akşam 19.00 sıralarında tekrar acil servise müracaat edilmiştir.. Acilde Görevli doktor, telefonda başka doktordan bilgi aldı ve sonrasında acil bir durumun olmadığını, ertesi gün çocuk nörolojisi olan Marmara Ünv. Arş. Hastanesi veya Kocaeli Ünv. Arş. Hastanesine gitmemi önerdi.
Ertesi gün erkenden Marmara Ünv. Arş. Hastanesi acil servisine yaptığım müracatta çocuğumda enjeksiyona bağlı siyatik sinir zedelenmesi (Düşük ayak) ön teşhisi koydular. Çocuk Nöroloji doktoru olmadığı için Göztepe Eğitim ve Arş. Hastanesine sevk ettiler. Saat 11:00 gibi Göztepe Eğitim ve Arş. Hastanesi acil servisine müracaat ettim. Yapılan detaylı incelemelerde Yapılan iğne sonucunda bir düşük ayak oluşumu meydana geldiğini tarafıma verdikleri Konsültasyon Formu ile yazılı olarak ilettiler. EMG çekimi için 15 gün sonrasına randevu verildi, fizik tedaviden başka bir tedavisinin olmadığını söyleyerek taburcu ettiler.
Hastaneden aldığım bu raporla Darıca Farabi Devlet Hastanesi Başhekimliğine müracaat ettim. Amacım çocuğumun bu durumdan en kısa sürede kurtulabilmesi için özellikle hastane yetkililerinin yardımcı olabilmesini sağlamak, bilimsel çevrelerini kullanmaları, bana Hastane, Doktor tavsiye etmeleri en azından yapılan bu hatanın telafisi olabilecek maddi manevi desteklerini istemekti. Başhekimlik önündeki güvenlik görevlileri Başhekim Ali Aydın’la görüşme talebimi reddetti. Durumumla ilgili Hasta Hakları Birimine müracaat etmemi tavsiye etti.
Hasta Hakları Birimine yaptığım müracaatta görevli sekreter, yapılacak bir şeyin olmadığını dava açma hakkımızın olduğunu belirterek başından savmak istedi. Yazılı şikâyet talebimi kabul etmedi. Çocuğuma hastanede yapılan Konsültasyonlarla ilgili kayıt ve belge talebimi de yetkisi olmadığı gerekçesiyle reddetti.
Çaresizlik içinde ilk aklıma gelen Sağlık Bakanlığının 184 nolu şikayet hattını arayıp durumumu bildirmek oldu. Oradaki bir arkadaşımın tavsiyesiyle İsminin Atıf Bey olduğunu öğrendiğim Başhekim Yardımcısıyla görüşebilmek umuduyla tekrar Başhekimlik makamına çıktım. Görüşme talebim sonrasında Atıf Beyin toplantıda olduğu söylendi. Kendilerini beklerken yanımızdan geçip bizi kontrol ettikten sonra tekrar odasına girdiğini daha sonra öğrendim. Maalesef kendileri bizimle görüşmek istemediler, sadece bir şikayet formu doldurtup, çocuk nörolojisi olan bir hastaneye gitmemizi (güvenlikler vasıtasıyla) önerdiler.
Şikâyetlerimi Başbakanlık İletişim Merkezi’ne(BİMER), Sağlık Bakanlığına ve Cumhuriyet Başsavcılığına ilettim. Hastanemizden benimle iletişime geçen hiç kimse olmadı. . Çocuğumu daha iyi şartlarda tedavi ettirebilmek için gezmediğim hastane kalmadı… Maalesef sabretmekten başka çıkar yolum yok. Ama bu durumumun başka insanların başına gelmemesi için elimden gelen bütün çabayı göstereceğim. Kaç günden beri çocuğumun acısını dindirmek, gözyaşlarını silmek için işimi gücümü bıraktım var gücümle uğraşıyorum. Bunu bir marifet olsun diye söylemiyorum, her baba bu durumda aynısını yapar ve de yapacaktır.” diyerek tepkisini dile getirdi.
gazetebagcilar.com.tr olarak Darıca Farabi Devlet Hastanesi Başhekim’i Ali Aydın’ı arayarak konu hakkında görüşlerini sorduk. Ancak kendisi olayın soruşturma aşamasında olduğu için konuyla ilgili bilgiyi basına Valiliğin ya da İl Sağlık Müdürü’nün verebileceğini söyledi. Tarafların haberden dolayı cevap haklarının saklı olduğunu da belirtiriz.
BENZER HABERLER